28 Mart 2009 Cumartesi

"AMANSIZ OLUN"



Amiyane tabirle, bu gece nefesler tutulacak. Milli takımımız Santiago Barnebau’da bu gece İspanya ile zorlu bir sınava çıkacak. Biri Avrupa Şampiyonası 1. si, biri de 3.sü. Biri mart ayı dünya 1.si öteki de 11.si. Kağıt üzerinde gecenin en zevkli ve en çekişmeli maçı olması bekleniyor.

Millilerimiz, İspanya maçı öncesi kazanması gereken maçları kazanamadı. Ermenistan ve evimizdeki Bosna Hersek maçlarından galip ayrıldık. Saraçoğlunda’ki Belçika beraberliği ve Talin’deki ikinci Malta faciası olarak da nitelendirilen Estonya beraberliği kredimizin kalmadığının göstergesi.

Gelelim İspanya’ya. 29 maçtır yenilmiyorlar. Bu süreçte Avrupa Şampiyonu oldular. FİFA listesinde zirveyi 8 aydır başka takıma kaptırmıyorlar. Madrid’de de uzun süredir maç kaybetmemekle beraber evlerindeki resmi maçlarda da kolay kolay gol yemiyorlar. En formda dönemlerindeler. Ancak Türkiye maçına 29 maçlık galibiyet serisinin getirecek olduğu strese girebilirler. Umarım…

Maç öncesi iki takımda da ciddi eksiklikler var. Bizde Mehmet Topal, Servet, Gökhan Zan ve Hamit’in olmaması çok büyük eksiklik. İspanyollar’da ise Puyol, Fabregas ve Terim’e göre dünyanın en iyi oyuncusu İniesta sakat.

Terim, sürpriz bir şekilde maçtan bir gün önce kadroyu açıkladı. Sağda Hamit’in yerine kötü günler geçiren Fenerbahçe’nin eleştirilmeyen tek oyuncusu Gökhan Gönül var. Stoper’de Servet’in yerine sol kanat oyuncusu Hakan Balta, İbrahim Toraman’ın yerine Emre Aşık oynayacak. Biliyorum Toraman sakat değil ancak neden formda olduğu halde Milli Takıma çağırılmaz anlayamıyorum. Defansın göbeğinde Balta ve Emre Aşık’ın oynaması beni korkutuyor. Hakan Balta mecburi olarak alışık olmadık mevkide oynayacak. Stoper olarak futbola başlamış fakat Galatasaray’da göbekte oynadığı zaman nasıl hatalar yaptığını gördük. Emre Aşık, uzun boylu ve ağır bir defans. Hava toplarında hakimiyetine karşın yerden gönderilen toplarda sıkıntı yaşıyor. İspanya Milli Takımı Euro 2008’de de görüldüğü gibi yerden hücum yapan bir takım. Torres gibi El Niño’ları da var.

Orta sahamız alışılmışın dışında bir düzende oluşturulmuş Terim tarafından. Ben açıkçası liberoda Aurelio ile birlikte Topal’ın yokluğunda Ayhan’ın oynamasını bekliyordum. Fakat Terim Ayhan’ı almayıp çift forvetle çıkması bana göre tek mermilik boş bir tabancada Rus ruleti oynamayla eşdeğer. Solda Tuncay, Sağda Arda, Aurelio’nun önünde Emre oynayacak. İleride Semih ve Nihat.

Futbolu az çok takip eden birisine “İspanya’nın defansından bir futbolcu söyle.” Şeklinde bir soru sorsak, şüphesiz büyük bir çoğunluk Puyol der. O Puyol’un oynayamacak olması futbol için üzücü, bizim için sevindirici. Puyol’un yerine defansta Albiol oynayabilir. Sağda klasik Ramos, solda Arbeloa veya Capdevilla ortada ise Pique ve Albiol. Liberoda Del Bosque, İniesta’nın yerine Mata’ya görev verebilir. Tahminimce 4-2-3-1sistemi. Mata’nın yanında tartışmasız Senna’yı bekliyorum. Bu ikilinin önünde Xavi, Xabi Alonso, Cazorla; ileride de Torres’in oynaması muhtemel. İniesta’nın olmaması da bizim açımızdan sevindirici. Zira Barcelona’nın İniesta’sız nasıl oynayamadığını izliyoruz.

Maç saat 23:00’te oynanacağından Terim’in takımı, 5 gün önceden İspanya’ya götürmesi İmparator’un ne kadar ince hesaplar içinde olduğunu gösteriyor. Motivasyon konusunda onun üstüne başka bir hoca yok. Biz yüreğimizle oynuyoruz. Reklamlarda da görülüyor ki, maçları biz oyunumuzla değil, yüreğimizle kazanmaya çalışıyoruz. Bunu Avrupa Şampiyonası’ndaki geri dönüşlerimizde görebilmek mümkün. Bir oyun anlayışımız yok.

Maçı kazanırsak büyük olasılıkla yüreğimizi ortaya koyarak kazanacağız. Ben de sadece bu özelliğimize güveniyorum. Yıllarca Milli Takım spikerlere “aman çocuklarrr” dedittirdi. Ben de onlara “amansız olun” diyorum.

KOLLARINA SAĞLIK CASİLLAS

Euro 2008 elemelerinde de tıpkı 2010 Dünya Kupası elemelerinde olduğu gibi kaybetmememiz gereken puanlar kaybettik. Ancak kaleciler sayesinde de beklenmedik puan ve puanlar aldık. Almanya’daki Norveç maçında Myhre, son dakikada Hamit’ten yediği gol ile Türkiye’deki iyi güzel anılarına karşın hediyesin verdi. Rövanş maçında da bunu tekrarlama olasılığı göz önünde bulundurularak oynatılmadı. Fakat onun yerine görev yapan Opdal’ın aptalca goller yemesi yine bizim işimize yaradı. Pire’de oynanan Yunanistan maçında da Nikopolidis tarihi hatalar yaparak maçı 4-1 kazanmamızı sağladı. Euro 2008’de de o ana kadar dünyanın en iyi kalecisi gösterilen Peter Cehc, tam maç bitti derken akıl almaz bir hata yaparak Nihat’ı golle buluşturdu. Ve Millilerimiz bu uzayıp giden süreçte 3. oldular. Şimdi 2010 Dünya Kupası elemeleri. Açılışı sen yap Casillas…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder