12 Kasım 2009 Perşembe

FABRİKA AYARLARI




Süreyya, 2002 yılında 1500 Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Gabriela Szabo’yu geçip birinci olduğunda henüz spor okulunda okumamaktaydım. Dolayısıyla benim için spor, yalnızca futboldan ibaretti. Tesadüfî bir şekilde canlı yayında tanık oldum “o an”a. Ve bu hoş rastlantı, benim atletizmi yakından takip etmemi sağladı.

Onun için “fabrikasyon hatası” tabiri uygun olur sanırım. Sporcu çıkaramayan, devşirmelerle başarı kovalayan bir ülkeden çıkan Avrupa Şampiyonu ve de rekortmeniydi o. Sistemsizliğin her alanda sistem olduğu alandan başarılı bir şekilde çıkabilmişti.

Olimpiyatlarda atletizm dalında aldığımız tek madalya 1948 Londra Olimpiyatları’ndaki üç adım atlamada Ruhi Sarıalp ile gelmişti. 2004 yılında ikincisini Süreyya’dan beklerken onun yarışmalardan çekildiğini öğrendik. Daha sonrası bilindik olaylar. İki yıl men cezası aldı. 2008 Olimpiyatlarına ABD’de hazırlandığı sırada iki yasaklı madde aldığı tespit edildi. Biz bu süre içerisinde Elvan’la teselli bulduk, Süreyya kadar yüzümüzü güldürmese de.

GSGM’nin sözde Tahkim Kurulu ikinci vakadan sonra 4 yıl men cezası verdi. Dün Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) 4 yıllık cezasını ömür boyu mene çevirdi. “Fabrika ayarları”na geri dönüldü.