18 Nisan 2010 Pazar

BİR YARIŞTAN DA FAZLASI

Geçtiğimiz hafta, haftanın ilk günü ve ilk dersinin öncesinde bir haber aldım. Yüksek Lisans’tan sınıf arkadaşım, G.Ö. Master öğrencilerine Tubitak’in ayda 1200 euro burs verdiğini, ve de eğitim için İngiltere’ye gönderdiğini söyledi. Üstelik Tübitak’ın bu yurt dışı master programından sonra o kişiyi öğretim görevlisi olarak yerleştirdiğini de ekledi. Son ve öldürücü darbeyi sona bırakarak. O da lisansdaki not ortalamasının 70 olması şartıydı(100 üzerinden). Zaten Eylül’de yurt dışına çıkmayı düşünen birine bu haber, kaymaklı ekmek kadayıfı tadında gelmişti. Ortalamamı 70.75 olarak bildiğimden koşulların bana uygun olduğunu düşünüyordum. Ta ki laptop çantamdaki mezuniyet transkriptinin fotokopisini bulana kadar. Allah sevdiği kuluna önce eşşeğini kaybettirir, sonra buldururmuş. Ben de tam tersi oldu.

Ortalamam 69.75’miş. Yani 2 kredilik bir dersim B yerine A olsa ortalamam 70 olacak. Şimdi bunun resimle ne alakası var dediğinizi duyar gibiyim. Bir kaç gün önce bir arkadaşımla Carting’e gittiğimizde ona Kocaeli Üniversitesi’ndeki son dersimin aynı zamanda uygulama sınavımın carting olduğunu söyledim. O anda beynimde şimşekler çaktı patlamalar oluştu. Evet, KOU’daki son dersim “Alternatif Sporlar” seçmeli dersiydi. Hocamız sınav yapmadığından dersteki performansa göre verecekti notlarımızı. Vize sonrası ders olmadığından son dersteki Carting yarışı notlarımızı belirleyecekti. Dersin tarihi 21 Mayıs’tı. Yani 20 Mayıs UEFA Kupası finalinden bir gün sonra. 20 Mayıs gecesini Ukraynalılar ile geçirmiş  biri olarak öğlen gelebildim İzmit’e(sakın yanlış anlamayın) (sizin içiniz fesat). 33 saattir uyumamış bir bünye olarak derse yetiştim. Hepimiz kaskları takıp başladık yarışmaya. Son tura kadar lider olarak götürdüğüm yarışı son turda kaybettim. Uykusuzluğa bir tur daha direnebilseydim o dersin kredi notu “B” yerine “A” gelecek ve benim ortalamam 70 olacaktı. Burdan beni son turda geçen Kübra arkadaşıma gözyaşlarımla birlikte sitemlerimi iletiyorum.

Şimdi kendi kendime düşünmüyor değilim. Dakikasına 1 euro verdiğim UEFA Kupası Finali’ni izlememiş olsaydım şu an o bursu alıyor olur muydum(bu arada kesinlikle pişman değilim). En azından bu yazı yerine başka şeyler yazıyor olurdum. Her şeyde bir hayır var mıdır bilmiyorum ama şu bir gerçek ki; o da bundan sonraki cartinglerimin hep bu olayı aklıma getircek olması...